İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin koruyucu ve önleyici sağlık hizmetlerini merkeze alan yerel yönetim yaklaşımı, Türkiye genelinde dikkat çekiyor. “Şehir Sağlık Profili” temelinde yürütülen çalışmalar, kentin sağlık politikalarına bütüncül ve sürdürülebilir bir yapı kazandırdı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, sağlık alanında klasik belediyecilik anlayışının ötesine geçen bir model uyguluyor. Hazırlanan “Şehir Sağlık Profili” ile kentin demografik yapısı, hastalık yükü ve risk faktörleri bilimsel verilerle analiz ediliyor. Bu veriler, belediyenin sağlık hizmetlerini planlamasında temel referans olarak kullanılıyor.
Model kapsamında koruyucu ve önleyici sağlık hizmetleri öncelikli alan olarak belirlendi. Erken teşhis, bilinçlendirme ve yaşam kalitesini artırmaya yönelik çalışmalar yaygınlaştırıldı. Böylece hastalık ortaya çıkmadan önce risklerin azaltılması hedefleniyor.
Evde bakım hizmetleri, bu yaklaşımın önemli ayaklarından biri olarak öne çıkıyor. Yaşlı, engelli ve kronik hastalığı bulunan bireylere yönelik sağlık ve bakım hizmetleri düzenli olarak sağlanıyor. Bu sayede hem hastanelerin yükü azaltılıyor hem de bireylerin yaşam konforu korunuyor.
Psikolojik destek hizmetleri de belediyenin sağlık politikaları içinde önemli bir yer tutuyor. Toplum ruh sağlığını güçlendirmeye yönelik danışmanlık ve destek programları hayata geçiriliyor. Bu hizmetler, farklı yaş gruplarına yönelik olarak planlanıyor.
Sağlık altyapısının güçlendirilmesi amacıyla yeni projeler de eş zamanlı olarak uygulanıyor. Sağlık merkezlerinin kapasitesi artırılırken, mevcut tesislerin iyileştirilmesine yönelik yatırımlar sürdürülüyor. Bu çalışmalar, hizmetlerin daha erişilebilir olmasını sağlıyor.
Uzmanlar, İzmir’in yerel yönetim temelli sağlık modelinin diğer belediyeler için örnek teşkil ettiğini belirtiyor. Belediyenin sağlık alanındaki aktif rolü, yerel yönetimlerin bu alandaki sorumluluğunu güçlendiriyor. İzmir, bu yaklaşımıyla Türkiye’de yerel sağlık politikalarına yeni bir perspektif kazandırıyor.

#izmirde
