İzmir, 2025’te olağanüstü kuraklık dönemine girdi; yıllık yağışlar yüzde 30 azaldı ve Temmuz-Eylül arası hiç yağış görülmedi. Uzmanlar, altyapı yenileme ve su tasarrufu önlemlerinin önemine dikkat çekiyor.
Meteoroloji 2. Bölge Müdürü Musa Deveci, İzmir’in 2025 yılında olağanüstü kuraklık dönemine girdiğini açıkladı. Deveci, yıllık yağış miktarının mevsim normallerine göre yüzde 30 azaldığını belirterek, kentin ciddi bir su kıtlığı riski ile karşı karşıya olduğunu vurguladı. İzmir Ticaret Borsası’nın ekim ayı toplantısında konuşan Deveci, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında şehir genelinde hiç yağış görülmediğini ifade etti.
Yıllık ortalama 630 kilogram olan yağış miktarının bu yıl 438 kilograma gerilediğini kaydeden Deveci, kentin mevcut su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımının önemine dikkat çekti. Kuraklık, özellikle tarım sektörünü olumsuz etkiliyor ve üretimde ciddi kayıplara yol açıyor. Deveci, sulama kanallarının yer altına alınmasının ve modern sulama sistemlerinin hayata geçirilmesinin zorunlu hale geldiğini söyledi.
Foça’da kısa sürede meydana gelen aşırı yağışlara da değinen Meteoroloji Müdürü, mevcut altyapının yoğun yağışı kaldıramadığını belirtti. Yeni yağış düzenine uygun olarak altyapının yenilenmesi gerektiğini ifade etti. “Yağmur bombası” ve “dolusavar” gibi iddiaların bilimsel bir dayanağı olmadığını da sözlerine ekledi.
Kuraklık nedeniyle İzmir’in su yönetimi ve tarımsal faaliyetlerde önlem alınması elzem hale geldi. Yerel yönetimler, sulama ve içme suyu altyapısını güçlendirmek için çalışmalarını hızlandırıyor. Ayrıca, vatandaşların su tüketiminde tasarruf sağlaması ve bilinçli kullanım yapması gerektiği vurgulanıyor.
Meteoroloji verilerine göre, önümüzdeki aylarda yalnızca İzmir’in kuzey kesimlerinde yağışlarda kısmi artış bekleniyor. Ancak genel olarak kentin büyük bölümünde kuraklığın etkilerinin devam edeceği öngörülüyor. Bu durum, su kaynaklarının etkin yönetimini ve acil önlem planlarının uygulanmasını gerektiriyor.
Uzmanlar, İzmir halkını kuraklığa karşı hazırlıklı olmaya çağırıyor. Su tasarrufu, altyapı iyileştirmeleri ve tarımsal sulamada yenilikçi çözümlerle olası olumsuz etkiler en aza indirilebilir. Kısa vadeli önlemler kadar uzun vadeli su politikaları ve planlamaları da kritik önem taşıyor.

#izmirde
