Uzman raporlarına göre İzmir’de deprem açısından en riskli bölgeler Bayraklı, Bornova, Konak, Karşıyaka, Çiğli, Menemen, Seferihisar, Urla, Narlıdere, Balçova, Buca, Gaziemir, Torbalı ve Menderes olarak belirlendi.
Uzmanların hazırladığı son deprem risk raporuna göre, İzmir’de zemin yapısı, yapı stoğu ve fay hatlarına yakınlık bakımından en yüksek tehlike seviyesine sahip bölgeler açıklandı. Raporda, özellikle Bayraklı, Bornova, Konak ve Karşıyaka ilçeleri, hem aktif fay hatlarına yakınlıkları hem de zayıf zemin özellikleri nedeniyle öne çıkıyor.
2020’de yaşanan depremde büyük yıkım yaşayan Bayraklı, kalın alüvyon tabakası ve yüksek yeraltı su seviyesi sebebiyle sıvılaşma tehlikesiyle dikkat çekiyor. Karşıyaka’nın Mavişehir ve Bostanlı mahalleleri de gevşek zemin yapısı nedeniyle benzer risk altında bulunuyor. Bornova ve Konak ise eski yapı stoğu ve aktif fay hatlarının kesişiminde yer aldığı için yüksek tehlike grubunda değerlendiriliyor.
Çiğli ve Menemen hattında yüksek yeraltı su seviyesinin yarattığı riskin yanı sıra, Seferihisar ve Urla bölgeleri de aktif fay hatlarının geçtiği alanlar arasında yer alıyor. Narlıdere ve Balçova’da zemin yapısının yanı sıra, yoğun yapılaşma da deprem sonrası olası hasar riskini artıran etkenler arasında sayılıyor.
Uzmanlar, Buca, Gaziemir, Torbalı ve Menderes ilçelerinde de hem zemin koşulları hem de hızlı kentleşmenin yarattığı yapı yoğunluğu nedeniyle dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor. Bu bölgelerde eski binaların yenilenmesi ve kentsel dönüşüm çalışmalarının hızlandırılması gerektiği vurgulanıyor.
Deprem uzmanları, İzmir genelinde “korku değil, hazırlık” anlayışının benimsenmesi gerektiğini vurgulayarak, her ilçede detaylı zemin etütleri yapılması, bina dayanıklılığının test edilmesi ve afet bilincinin yaygınlaştırılmasının hayati öneme sahip olduğunu ifade ediyor.

#izmirde
