İzmir’de bir Benim Adım İzmir A.Ş markasıdır.
#İzmirde

İzmir’de Su Krizi Uyarısı!

11.11.2025
#izmirde

Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir’de kişi başına düşen su miktarının 600 metreküpe kadar gerilediğini belirterek, “Üç günde bir duş almakla bir şey kaybetmeyiz” diyerek su tasarrufu çağrısı yaptı.

TÜBA Üyesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir’de kişi başına düşen su miktarının kritik eşiğe gerilediğini açıkladı. Yaşar, kentteki mevcut verilere göre kişi başına düşen su miktarının 600 metreküp seviyesine kadar düştüğünü belirterek, bu durumun ciddi bir su stresi anlamına geldiğini söyledi. Türkiye genelinde kişi başına düşen su miktarının bin metreküpün altına inmesiyle ülkenin “su fakiri” konumuna yaklaştığını hatırlatan Yaşar, İzmir’in bu tablo içinde en riskli illerden biri haline geldiğine dikkat çekti.

Prof. Dr. Yaşar, iklim değişikliği, kuraklık ve bilinçsiz su kullanımı gibi faktörlerin kentin su kaynaklarını hızla azalttığını ifade etti. Özellikle yaz aylarında artan su tüketimiyle birlikte yeraltı sularında ciddi düşüşler yaşandığını belirten Yaşar, “İzmir’in yağış rejimi Akdeniz iklimine bağlı. Kışın yağış alıyoruz ama bu suyun tutulması ve depolanması konusunda yeterli altyapımız yok. Yaz aylarında kaynaklarımız hızla tükeniyor” dedi.

Uzman, suyun doğru yönetilmemesi durumunda önümüzdeki yıllarda daha ağır sonuçların yaşanabileceği uyarısında bulundu. “Sadece yeni barajlar yapmakla çözüm üretemeyiz” diyen Yaşar, suyun tasarruflu kullanılması gerektiğini vurguladı. “Evlerde, işyerlerinde, tarımda ve sanayide su verimliliğini artırmamız şart. Aksi takdirde birkaç yıl içinde İzmir’in içme suyu kapasitesi ciddi anlamda zorlanabilir” ifadelerini kullandı.

Vatandaşlara da önemli bir çağrıda bulunan Yaşar, “Üç günde bir duş almakla bir şey kaybetmeyiz” diyerek günlük yaşamda basit önlemlerle su tasarrufu yapılabileceğini hatırlattı. “Diş fırçalarken musluğu kapatmak, bulaşıkları makinede yıkamak, damlayan muslukları onarmak bile ciddi fark yaratır. Hepimiz bu bilinçle hareket etmeliyiz” dedi.

Yaşar ayrıca, İzmir’in su yönetimi konusunda entegre bir stratejiye ihtiyacı olduğunu belirtti. Kentte yağmur suyu hasadı sistemlerinin yaygınlaştırılması, yeşil alan sulamalarında arıtılmış atık suyun kullanılması ve bireysel su depolama çözümlerinin teşvik edilmesi gerektiğini ifade etti. Bu önlemlerin alınmaması halinde, önümüzdeki yıllarda su sıkıntısının sadece kırsal alanlarda değil, kent merkezinde de hissedileceğini söyledi.

Uzmanlara göre, İzmir’de yaşanan bu tablo yalnızca yerel bir sorun değil; Türkiye genelinde giderek artan iklim krizi ve su yönetimi eksikliğinin bir yansıması. Prof. Dr. Yaşar’ın çağrısı, hem bireysel farkındalığın hem de kurumsal önlemlerin hızla devreye girmesi gerektiğini bir kez daha hatırlattı.

BENZER YAZILAR